"Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in sallallahu aleyhi ve sellem yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bid'attir. Her bid'at sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir." (muslim 867)

2 Şubat 2019 Cumartesi

20- “Selefin Menheci Daha Selametli, Halefin (Sonrakilerin) Menheci İse Daha İlimli ve Hikmetlidir” Sözü



20- “Selefin Menheci Daha Selametli, Halefin (Sonrakilerin) Menheci İse Daha İlimli ve Hikmetlidir” Sözü

Sonrakilerin metodunu temize çeken, son derece sapıkça olan bu görüş geçersiz ve birkaç yönden çelişkilidir.

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“İslam’a ilk girenlerin birincileri Muhacirler ve Ensar ile, iyi işlerle onların ardından gidenlerdir. Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah’tan razı oldular. Onlara altlarından nehirler akan cennetler hazırlandı ki , içlerinde ebedi kalacaklardır. İşte büyük kurtuluş budur.”(Tevbe, 9/10)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “İnsanların en hayırlısı benim kuşağımdakiler (sahabeler), sonra onlardan sonrakiler (tabi’inler) ve onlardan sonrakiler (Tabi’inlerin Tabileri). Daha sonra bazı insanlar gelir ki, onlardan birinin şahitliği yeminini, yeminide şahitliğini geçer.”1

Sonrakiler nasıl olur da Allah’ı ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’i insanların en hayırlılarından daha iyi bilirler? Hayırlı olmak, ancak ilim ve hikmette değil midir?

Önderlerinin kendilerinden beri olduğu bir mezhepte hangi ilim ve hikmetten söz edilebilir? Öyle bir mezhep ki öncüleri onun yanlışlığını ilan etmiş, kendileri de şaşkınlıklarını kabul ederek, Allah, Rasulu ve ümmetin Selefi hakkında öne geçenlerden ve öne aldıklarından pişman olmuşlardır.

Bu görüş, katmerli cahilliktir. Halef, Selefin görüşünden habersizdir. Onlar, kendilerinin cahil olduklarını bilmiyorlar. Aslında öyle olmadığı halde kendilerini bir şey zannediyorlar.

Sefarini, şöyle demişitir: “Ellerinde kesin bilgi olmayan, Selefi takdir etmeyen, Allah’ı, rasulunü ve ona inananları, emredilen bilgiye göre tanımayan bazı kimselerin: “Selefin daha sağlam, halefin daha bilgili ve hikmetli olduğu” şeklinde söyledikleri söz, yani halefin seleften daha bilgili olması imkansızdır.

Bunlar, Selefin yolunun, anlamadan sadece Kur’an ve hadis ifadeleriyle iman olduğunu zannettiler. Bu, ümmetlerin derecesidir. Yine onlar zannettiler ki halefin yolu, çeşitli mecaz ve garip kelimelerle, nassların asıllarından uzaklaşmış manaları çıkarmaktır. Bu bozuk zan, manası, üstün durumda olan İslam’ı devreden çıkarmaktır.

Böylece Selefin yolunu yalanladılar, halefin yolunu onaylamakla da saptılar ve iki batılı bir araya getirdiler:
Selefin yolunu bilmemek ve onlara iftira etmek, bilmemek ve başkalarının yolunu onaylamakla sapıklığa düşmektir.2



1 Hafız İbn Hacer’in el-İsabe’de (1/12)  ve Munavi’nin Fezu’l-Kadir’de (3/478) belirttikleri hadis mütevatirdir. El-Kettani de Nazmu’l-Mutenasir’de (s.127) bunun mütevatir olduğunu onaylamıştır.
2 Levami’u’l-Envari’l-Behiyye, (1/25)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder