"Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in sallallahu aleyhi ve sellem yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bid'attir. Her bid'at sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir." (muslim 867)

15 Ocak 2019 Salı

19- Gizlilik Esası Üzerine Düzen Kurmak



19- Gizlilik Esası Üzerine Düzen Kurmak

Abdullah b. Sebe, Rafiziliği gizlilik esası üzerine kurmuş, takiyye (gerçek inancı gizlemeyi) dinin onda dokuzu kılmıştır. Hasan Sabbah, örgütünü gizlilik üzerine kurmuş, yöneticilerden teftişe gelenlere siyasi eylemlerini gizlemek için, kendilerinin yabancıların katılamayacağı bir zikir yaptıklarını söylemişlerdir. Nakşıbendiler siyasi bir gaye için uydurulmuş bu usulü, “Hatme” adı altında devam ettirmekte, şeyhlerine biatli olmayan kimselerin hatmeye katılamayacağını söylemektedirler.

Zehebi şöyle demiştir: “Gizlenen bilgi, günahkar sufilerde ortaya çıkmış, helal ve haramı iptal eden düzenler kurmuşlardır.”1

Muaz b. Muaz, Yahya b. Said’e şöyle deimiştir: “Ey Ebu Said! Kişi görüşünü gizlese de, oğlunun, arkadaşının ve meclisine katılanların ayak kaymalarını gizleyemez.”2

Muhammed b. Abdillah da şöyle demiştir: “Heva ehli her şeylerini gizleyebilirler, ancak dostluk ettikleri arkadaşlarını gizleyemezler.”3

İbnu’l-Mubarek, el-Evzai’den naklediyor: “İblis dostlarına:

“Ademoğullarına hangi şeyden sokulursunuz?” demiş. Onlar da;

“Her şeyden!” demişler. Bunun üzerine;

“Peki onlara istiğfar (bağışlanma dileme) yönünden sokuluyor musunuz?” demiş.

“Ne yazık (ki hayır!) Bu, tevhide birleştirilmiş, (onunla birlikte yapılan) bir şeydir” demişler. O;

“(Şu halde) içlerine, kendisinden Allah’a istiğfarda bulunmayacakları bir şey muhakkak yayacağım!” demiş ve içlerine hevayı (yani bid’atleri) yaymış.”4

Böyledir, çünkü bid’at işleyen kişi bu ameliyle Allah’a yakınlık sağladığını zanneder ve asla bundan dolayı tevbe etmek ve bağışlanma gerektiğini düşünmez. Böylece farkında olmadan Allah’tan daha çok uzaklaşır. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“De ki: “Dünya hayatındaki çabalarını boşa çıkarıp amelleri bakımından en çok ziyana uğrayanı size haber verelim mi? Onlar iyi bir şey yaptıklarını zannederek amel edenlerdir.”(Keyf 103-104)




1 Siyeru A’lami’n-Nubela(19/333)
2 El-İbane (2/479)
3 Tabakatu’l-Hanabile (2/44)
4 Sahih maktu. Darimi (316)

18- Şeytana Uymak



18- Şeytana Uymak

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Kullarıma en güzel bir şekilde konuşmalarını söyle. Zira şeytan, aralarını bozmak ister. Zaten o, insana karşı apaçık bir düşmandır.”(İsra 53)

Cabir radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Şüphesiz şeytan, Arap yarımadasında namaz kılanların kendisine kulluk etmelerinden ümidini kesmiştir. Ancak aralarını bozmaktan ümitlidir.”1

Şüphe yok ki şeytan her bidat ve bid’atçinin arkasındadır. Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Onlara, ayetlerimizi verdiğimiz kimsenin haberini de oku. Bu kimse, kendisini onlardan sıyırıp çıkarmış, bunun üzerine şeytan da onu peşine takmış ve böylece azgınlardan olmuştu.”(Araf 175)



1 Sahih. Muslim(2812)

17 Sapıklık ve Küfür Ehlinin Sözlerine Saygı Göstermek



17 Sapıklık ve Küfür Ehlinin Sözlerine Saygı Göstermek

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz de, ilk defa inanmadıklarına yine inanmazlar ve biz de onları azgınlıkları içinde bocalamaya bırakırız.”(En’am 110)

“O gün zalim ellerini ısırıp: ‘Ne olaydı, keşke ben rasul ile beraber bir yol edineydim. Vah bana, ne olurdu, ben falanı dost tutmasaydım! (O) beni, bana gelen zikirden saptırdı. Zaten şeytan insanı (uçuruma sürükleyip), yapayalnız ve yardımcısız bırakır’ der”(Furkan 27-29)

İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle demiştir:

“Ey Müslümanlar topluluğu! Allah’ın rasulune indirdiği Kitabınız en son, en yeni Kitab iken siz nasıl olur daKitab ehline (dini sorular) sorarsınız? Allah’a yemin olsun ki siz onu tertemiz hiçbir şey bulaşmamış olarak okuyup duruyorsunuz. O (Kur’an) size Kitab ehlinin kitaplarını değiştirdiklerini ve elleri ile yazıp karşılığında az bir para almak için: “ O, Allah katındadır” dediklerini anlatmıştır. Size gelen ilim hakkında onlara (sorular) sormanızı yasaklamadı mı? Hayır, vallahi, size indirilen Kitap hakkında ise onların aralarından size soran kimseyi görmedik.”1


1 Sahih mevkuf. Buhari (7363,7523)

16- Hakkı Gizlemek

16- Hakkı Gizlemek

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Hakkı batılla karıştırıp, onu bile bile gizlemeyin.” (Bakara 42)

“Zulmedenler, sözü kendilerine söylenenden başka bir şekle çevirmişlerdi de, biz de o zalimlerin üzerine, fasıklık etmelerinden dolayı gökten bir azab indirmiştik”(Bakara 59)

“İndirdiğimiz apaçık delilleri ve irşat yollarını Kitapta insanlara açıklamamızdan sonra gizleyenler, işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de lanet edebilecek olanlar lanet ederler. Ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve (doğruyu) açıklayanlar müstesna.”(Bakara 159-160)

Abdullah b. Amr b. el-As radıyallahu anhuma’dan Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim bir ilim gizlerse Allah onu kıyamet gününde ateşten bir gem ile gemler.”1

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:

“Kim Allah’ın veçhi istenen bir ilmi dünyalık bir nasibe ulaşmak için öğrenirse cennetin kokusunu duyamaz.”2

İbn Teymiyye şöyle demiştir: “Hiçbir bid’atçi yoktur ki kendisine muhalif olan nasları gizlemek istemesin veya bunların rivayet edilmesine buğz etmesin. Nitekim seleften biri şöyle demiştir: “Bid’at çıkaran kimse yoktur ki, onun kalbinden hadisin tadı çıkarılmasın.”3

Ehl-i Sünnet rivayetlerden lehlerine olanı da, aleyhlerine olanı da yazar, hakkın tamamını söyler ve ondan hiçbir şeyi gizlemeden insanları buna davet ederler. Şer’i maslahat için hakkın bazısını söylemeyi bir süre erteleseler de, fitneden emin olunduğu zaman bunu söylerler.





1 Sahih. İbn Hibban (1/298) Hakim(1/182)
2 Sahih. İbn Hibban (1/279) Ahmed (2/338) Ebu Davud (3664) İbn Mace (252)
3 Deri’t-Tearuz (1/221)



8 Ocak 2019 Salı

15-Hakkı Tahrif Etmek



15-Hakkı Tahrif Etmek

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Halbuki onlardan bir grup, Allah’ın kelamını dinlerlerdi de, sonra akılları erdiği halde, onu bile bile tahrif ederlerdi.”(Bakara 75)

Ebu’l-Aliye der ki: “Kendi kitaplarında Allah’ın indirdiği şekilde Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in sıfatlarını gördüler ve onun yerini değiştirdiler.”1

Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor:

“Elleriyle Kitabı (Tevrat’ı) yazıp, sonra onu az bir para karşılığında satmak için “Bu Allah katındandır” diyenlere yazıklar olsun!”(Bakara 79)

Bid’atçiler, imamlar ve mezhepleri hakkında her dönemde yalan ve iftiralar düzmekten geri durmamışlardır. Fakat bunların yalan olduğu, imamların kendi asli kaynaklarına başvurulduğu zaman hemen anlaşılır.2

Kendi inançlarını yansıtan eserler yazıp sonra bunu Sünni alimlere nispet etmek Batınilerin ve Rafizilerin öteden beri başvurdukları hilelerdendir. İmam Şevkani ‘el- Fevaidu’l Mecmua’ isimli eserinde bu hususa dikkat çekmiştir.

Aynı noktaya dikkat çekenlerden biri de, Tuhfe’nin yazarıdır. Şiilerin içinde batıl inançların bulunduğu ‘Sırru’l-Alemin (Alemlerin Sırrı) ismindeki bir kitabı İmam Ebu Hamid el-Gazali’ye nispet ettiklerini, sonrada bu kitaptan ehl-i sünnete karşı delil getirdiklerini tespit etmiştir.3Bu kitap H.1314 yılında Bombay, H.1324 ve 1327 yıllarında Kahire ve tarihsiz olarak Tahran’da basılmıştır.4 Türkçe’ye de birkaç defa tercüme edilmiştir .

Dr. Abdurrahman Bedevi bazı müsteşriklerle beraber kendisinin de bu kitabın Gazali’ye ait olmadığı görüşünde olduğunu bildirmektedir.5 Çünkü yazar el-Mearri’nin sohbetlerine katıldığından bahsetmektedir.6 Fakat bu doğru değildir. Çünkü el-Mearri h.448’de vefat ederken, Gazali h.450 yılında doğmuştur. Dolayısıyla onun sohbetlerine katılması mümkün değildir.7

Suveydi, batıl görüşleri içeren daha başka bir çok kitabın bu yolla ehl-i sünnet alimlerine nispet edildiğini söyler. Ki bunu ancak ilimde ince zevk sahibi olanlar fark edebilirler.8

Bid’at ehlinin bir diğer hilesi de, ümmeti bölmek amacıyla bidatlerini teyit anlamında birtakım sözler uydurarak onları imamlara nispet etmeleridir. Alusi’nin, zamanının bir tanesi, en büyük alimi dediği Hoca Nasrullah el-Hindi olarak meşhur Şeyh Muhammed, Rafızilerin bu hilelerine şöyle dikkat çekiyor:

“Hiç var olmayan birtakım kitap isimleri vererek oradan sahabeyi yerici ve Şia’yı övücü ibareler naklederler. Bazen de ehl-i sünnetçe muteber kitapların isimlerini vererek, o kitaplarda asla bulunmayan, kendi uydurdukları cümleleri naklederler.9

Bir diğer hileleri de şudur: Ehl’i sünnet görünümünde kitaplar yazarak içine kendi inançlarını destekleyen cümleler serpiştirirler. İmam ed-Dehlevi şöyle diyor: “Rafızilerin başvurdukları bir diğer hile de şudur: İçinde sahih hadislere de yer verdikleri kitaplar yazarlar  ve bu kitaplarda ‘Dört Halife’den de övgüyle bahsederler. Sonra dördüncü halife Ali (radıyallahu anh )’den bahsederlerken diğer halifelerden öyle olumsuz bir şekilde bahsederler ki okuyucu şaşırıp kalır ve ehl’i sünnetin de ilk üç halife hakkında bazı iddiaları kabul ettiğini sanırlar.10

Bir diğer hileleri de şudur : Sahih birtakım hadislere veya imamların muteber sözlerine kendi inançları doğrultusuna eklemeler yaparlar. Mesela; Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in Tebük harbinde Ali radıyallahu anh’ı Medine’ye halife bırakması olayına şu eklemeyi yapmışlardır : (Sen Medine’de halife olmadıkça benim gitmem mümkün değildir).11 Oysa sahih hadisler ve tarihen sabittir ki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Tebuk’den önce ve sonra bir çok gazvede Ali’yi Medine’de halife bırakmamış bilakis, yanında cihada götürmüştür.





1 Sahih Maktu
2 bkz .:Dr. Abdulaziz b. Abdillatif, Davetu’l-Munaviin. 
3 Muhatasaru’t-Tuhfe, (s.33).
4 Abdurrahman Bedevi, ‘Muelefatu’l-Gazali’(s.225).
5 Abdurrahman Bedevi, ‘Muelefatu’l-Gazali’(s.271).
6 Sırru’l-Alemin (s.82) Tercümesi: Alemlerin sırrı, Hisar yay. (s.111)
7 Abdurrahman Bedevi, ‘Muelefatu’l-Gazali’(s.271).
8 Nakdu Akaidi’ş-Şia. (s.25).
9 Muhtasaru’s Savaik (s.51).
10 Bkz: Minhacu’l-Kerame, Rafizi ibn Mutahher el-Hılli,(s.133).
11 Bkz. Minhacu’s-Sunne (3/907,3/16,+/94).

1 Ocak 2019 Salı

14-Yalana İtimad Etmek



14-Yalana İtimad Etmek

İbn Mes’ud radıyallahu anh’den : Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Şüphesiz yalan, facirliktir. Facirlik ise cehenneme götürür. Kişi yalan söyelemeye ve yalanı araştırmaya öyle devam eder de, Allah katında kezzab(çok yalancı) olarak yazılır.”1

İbn Teymiyye şöyle demiştir: “Heva ehli, söyleneninin kim olduğunu, güvenilir olup olmadığını bilmeden nakle dayanırlar. Ellerindeki en ehven şey uydurulmuş yalanlardır. Onların cahillerden, yalancılardan ve apaçık iftira edenlerin rivayetlerinden başka dayanakları yoktur.”2

Ebu Hanife’ye nispet edilen isnadı zayıf kimselerden oluşan Fıkhu’l-Ekber kitabı ve diğer eserleri, Zındık M. İslamoğlu’nun kader inkarı için kullandığı Hasen el-Basri mektubu, Şia’nın ve Sufi’lerin hurafelerle dolu kitapları ve halkı etkilemek için vaazlarında uydurma hikayeler anlatan kıssacılar buna örnektir.



1 Sahih. Buhari(6094) Muslim(2607)
2 Mecmuu’l-Fetava (27/479)

13-Zanna Tabi Olmak



13-Zanna Tabi Olmak



Allah Teala şöyle buyurmuştur:

“Onlar ancak zanna ve nefislerinin arzusuna uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafından yol gösterici gelmiştir.” (Necm 23)

“Halbuki onların bu hususta hiç bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.” (Necm 28)

“Ve dediler ki: Rahman dileseydi biz onlara tapmazdık. Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece yalan söylüyorlar. Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyorlar? Hayır! “Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz” derler. Senden önce de hangi memlekete uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklıları: Babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız, derlerdi. “Ben size, babalarınızı üzerinde bulunduğunuz(din) den daha doğrusunu getirmişsem (yine mi bana uymazsınız)?” deyince, dediler ki: Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyi inkar ediyoruz.”(Zuhruf 20-24)

                Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de ümmetini zandan sakındırarak şöyle buyurmuştur:

“Sizleri zandan sakındırırım. Zira zan, sözlerin en yalanıdır.”1




1 Sahih. Buhari (6066) Muslim (2563)