"Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in sallallahu aleyhi ve sellem yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bid'attir. Her bid'at sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir." (muslim 867)

2 Eylül 2018 Pazar

1-Hevaya uymak


1-Hevaya uymak

Allah Teala şöyle buyurmuştur:

Kendi hevasını ilah edinen kimseyi gördünmü?” (Furkan 43)

“Allah’tan bir hidayet olmaksızın kendi hevasına uyan kimseden daha sapık kim vardır?” (Kasas 50)

“Şüphesiz bir çok kimse, bilmeden, kendi hevalarıyla (fetva verip halkı) saptırıyorlar.” (En’am 119)

“Şeytanın yeryüzünde heva ile saptırdığı sapkın kimseler gibi…” (En’am 71)

“İnsanlar arasında adaletle hükmet; hevana tabi olma; aksi halde Allah’ın yolundan seni saptırır.” (Sad 26)

“Eğer sana cevap vermezlerse, bil ki onlar, kendi hevalarına uymaktadır” (Kasas 50)

Bu ayetlerde heva, hakkın ve delile uymanın zıddı olarak bildirilmiştir.

 İbn Uyeyne rahimehullah’a: “Heva ehli nasıl oluyor da hevalarına şiddetli bağlanyorlar?” diye sorulunca şöyle demiştir:

“Allah Teala’nın şu sözünü unutuyormusun:  “Buzağı tutkusu, küfürleri yüzünden kalplerine içirilmişti (iyice işlemişti).” (Bakara 93)”1

İbn Sirin rahimehullah şöyle demiştirir: “İnsanların dinden en hızlı irtidat edenleri heva sahipleridir.”2

İbn Avn rahimehullah şöyle demiştir: “Heva, kalbe baskın gelirse kişi daha önce çirkin gördüğü şeyleri güzel görmeye başlar.”3

EbuBekr b. Ayyaş rahimehullah’a: “Sünnet ehli kimdir?” diye sorulunca:

 “Hevalar zikredildiği zaman bunlardan hiçbir şeye taassup göstermeyen kimsedir” dedi.4

Ali b. Harbşöyle demiştir: “Heva sahibi olan herkes aldırış etmeksizin yalan söyler”5

İbn Teymiyye rahimehullah şöyle demiştir: “Heva sahibini heva kör ve sağır etmiştir. Allah ve rasulü için olanı düşünmez ve onu talep etmez. Allah ve rasulünün razı olduğuna razı olmaz. Allah ve rasulü için öfkelenmez. Bilakis hevasına uyan şey eline geçtiğinde razı olur, hevasına uymayan şeyle karşılaşınca öfkelenir, bununla beraber dinde de şüphe içindedir… Nefsinin veya grubunun hamiyetini, kendisini yüceltip övmeleri için gösteriş yapmayı veya dünyalık bir gayeyi amaçlar…”6

“Çoğunluğa şüpheli gelen şeylerin sebebi, ya insanların geneline, ya ilim ve anlayışları eksik olan veya istenmeyen huyları olan ilim talebelerine meselenin kapalı gelmesidir. Zira bu kapalılığın birinci sebebi: İlim eksikliğidir. Yüz hadis ezberleyenin, bin hasin ezberleyen gibi olmadığı malumdur İkincisinin ilmi daha fazladır.

İkinci sebebi: anlayıştaki kusurdur. Kişi daha fazla ezberleyince onda daha fazla ilim var gibidir. Ancak onda anlayış yoktur. Yine bu da meselelerin kapalı gelmesine sebeb olur. Zira o nasları olduğu gibi anlamaz.

Üçüncüsü: Kötü arzudur. Nasları inandığı gibi yorumlari. Bunlar Kur’an veya sünnet hakkında kendi görüşüyle konuşur, nasları inandığı şeye uygun düşürmeye çalışır. Ona inandığı şeye aykırı bir nas geldiğinde boynunu çevirir. Bazen nassı reddeder… Ama Allah’ın kendisine ilim, anlayış ve samimi niyet verdiği kimse, nasları kendine uydurmaz, naslara uyar. Kalbi, kalıbı, azaları ve sözleriyle delili talep eder. Bu genellikle hakka isabet eder, ulaşması için ona hak kolaylaştırılmıştır.”7





1 Mecmauu’l-Fetava
2 Hasen maktu. El İbane (2/431)
3 Eş-şerh ve’l-İbane (131)
4 El Lalekai (1/655)
5 Hatib,el-Kifaye (s.151)
6 Minhacu’s-sunne (5/256)

7 İbn Useymin, Sahihu’l-Buhari Şerhi (1/126)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder